– Siyah Kuğu – ‘Olasılıksız Görünenin Etkisi’

Kısıtlı bir kesim dışında ‘Nassim Nicholas Taleb’ ismini duyan pek olmamıştır sanırım… Kendini ‘Osmanlı vatandaşı’ olarak tanımlayan Taleb Lübnan doğumlu ABD vatandaşı… New York Üniversitesi Matematik Bilimleri Enstitüsü’nde ‘olasılık teorisinin risk yönetimine uygulanması’ üzerine ders veriyor. Deneme yazarı, borsacı, yatırımcı Taleb yaşamını risk, belirsizlik, olasılık konularına adamış… ABD’deki mortgage krizini, 1987’te New York Borsası’nın çöküşünü önceden tahmin etmiş…

Taleb’in son kitabının adı ‘Siyah Kuğu – Olasılıksız Görünenin Etkisi’… Çev. Nazan Arıbaş. İstanbul: Varlık Yayınları, 2008. 424 sayfa… Orijinal adı ‘The Black Swan: The Impact of the Highly Improbable’ olan kitap 2007’de yayınlanmış, 2010’da ek bir bölüm ile tekrar yayınlanmış… 32 dile çevrilmiş… The Times II. Dünya Savaşı’ndan sonra en etkili 12 kitaptan biri olarak nitelemiş…

‘Siyah Kuğu’ kavramı MS I. Yüzyıl’da yaşadığı varsayılan Iunius Iuvenalis’e ait bir söz. ‘…rara avis in terris, nigroque similli-ma cygno…’ (…karada nadir bir kuş, tıpkı siyah bir kuğu gibi) O güne kadar siyah bir kuğuya rastlanmadığı için Iuvenalis’in bu sözü önceleri olumsuz olasılıkları anlatmak için kullanılmış… Ortaçağ’dan itibaren de hiç rastlanmamış olayları nitelemek için kullanılmaya başlanmış. Ta ki 1697’de Willem de Vlamingh tarafından Batı Avustralya’da ilk siyah kuğu tespit edilene kadar… Avustralya’nın keşfinden önce siyah bir kuğu olmasının imkansız olduğuna inanılıyormuş. Fakat bu keşiften sonra insanlar çok şaşırmış olsalar da siyah bir kuğunun olabileceğini anlamış oldular.

Joan Robinson 1962’de yazdığı ‘Economic Philosophy’ kitabında ‘Siyah Kuğu’ metaforunu ekonomi, finans dünyasına sokmuş… Taleb’in kitabının önsözünde de bu anlatılıyor… Robinson şöyle diyor… ‘Bütün kuğular beyazdır… Avustralya’da keşfedilene kadar…

Taleb giriş bölümünde ayrıca şöyle diyor… ‘Siyah Kuğu’ olgusunun üç temel özelliği var… a) Olağan beklentilerin dışındadır, sıradışıdır, b) Olağanüstü bir etki gücüne sahiptir. c) Ortaya çıktığı andan itibaren açıklanabilir veya öngörülebilir bir hale bürünür. Kitapda ‘gözlem ve deneylere dayalı öğrenmenin sınırlamaları vardır, bilgimiz kırılgandır… Tek bir gözlem milyonlarca beyaz kuğunun binlerce yıldır doğrulamış olduğu genel bir kanıyı tamamen geçersiz kılabilir. Bunun için de tek bir siyah kuğu görülmesi yeterlidir’ diyor…

Geçtiğimiz hafta bir televizyondaki tartışma programında ODTÜ’den değerli dostum Prof. Dr. Hüseyin Bağcı, ‘Siyah Kuğu’ metaforu ile yaşadığımız virüs salgınını anlatacaktı. İlginç paralellikleri anlatacaktı… Ancak gerek moderatörün tutumu gerekse vakit darlığı ile fırsat bulamadı. Belki başka bir fırsatta anlatır umarım.

Bir dostumun gönderdiği ‘Siyah Kuğu’yu okudum ama her okuyanın beklentisini de tam olarak karşılayamayabilir belki de… Fakat yine de bu konulara meraklıların okumasını tavsiye ederim. Kitap beş bölümden oluşuyor… İster siyaset, ekonomi olsun, ister bilim, teknoloji tarihi olsun iz bırakan olayların birer ‘Siyah Kuğu’ olduğunu işaret ediyor Taleb… Bana göre, Taleb bu kitabıyla özellikle hayatını riskleri hesaplayarak kazananlara önemli bir bakış açısı sunuyor.

Yorumlar

yorum